Buzdolabınızdaki yiyeceklerin ne kadarını yemeden çöpe atıyorsunuz?
Tarihi geçmiş süt, yenmemiş sebze ve meyveler.. Dünya çapında ülkelerin geneline baktığımız zaman büyük bir israf tablosu göze çarpıyor.
Her sene milyarlarca yiyecek çöpe atılıyor. Bu konuda en zirve devlet: Çin (108 Milyon ton ve fazlası), Hindistan (78 milyon ton ve fazlası), Amerika (24 Milyon Ton).. Bu rakamlar gerçekten ürkütücü ve aralarında da epey uçurumlar var ..
Türkiye’ye bakacak olursak 2021‘de yayınlanan rapora göre 15. sırada yer alıyoruz ve 18,1 Milyon ton yiyecek israfı yapıyoruz..
Gıda israflarının büyük çoğunluğu bireysel hanelerden kaynaklı oluyor. Tüketiciler gıdalarda bulunan etiketlenmiş tarihleri nasıl yorumlayacaklarını bilemedikleri için, çöpe atıyorlar. Halbuki bu ürünlerin çoğu halen tüketilebilir durumda..
Yiyeceklerde bulunan tarihler bize ürünlerin bozulmuş olduğunun haberini vermiyorsa bu tarihlerin amacı ne?
20. Yüzyıldan önce yiyeceklerin üretildiği yer ile tüketildiği yer arasındaki yol çok daha doğrudan bir şekildeydi. İnsanlar ürünün tazeliğini görme, koku alma ve dokunma yolu ile anlayabiliyorlardı.
Ancak marketler hayatımıza girince işlenmiş gıdalarda süpermarketlerde satılmaya başlandı ve ürünlerin ömürleri daha zor tahmin edilebilir hale geldi.
Marketler gıdaların raflarda ne kadar süreyle bulunduğunu takip etmek için ambalaj kodu kullanırlar. Bu bilgiyi 1970‘lerde tüketiciler talep ettiler. Burada hemen size kısaca son tüketim tarihi ve tüketim tarihi ne demek bahsedeyim.
SKT Nedir?
Marketlerden aldığınız gıdaları tüketebilmek için belli bir raf ömrü bulunmaktadır. Bu raf ömrünü tüketici SKT (son kullanma tarihi) yazısından yahut SKT (son kullanım tarihi) yazısından anlayabilir.
Bir ürünün son kullanma tarihi geldiğinde hala yenilebilir hatta son kullanma tarihi son güne bile gelse tüketilebilir.
Peki TETT Nedir?
Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi demek olan TETT, şartlarına riayet edilerek korunduğunda (uygun ortam, uygun sıcaklık ve nem) yazılı tarihe kadar kalitesini korur, mineral ve vitaminleri barındırmaya devam eder.
Tavsiye edilen tarih geçtiği zaman üründe bir sıkıntı yoksa da kalitesi ve besin değeri gitgide azalmaya başlar.
Gıdaların İşlenme Serüveni..
Konumuza geri dönecek olursak; Gıda üreticileri yahut perakendeciler ürünle tazelik tarihlerini gösteren tarihleri etiketlerler. Bu belirsiz ölçüm son kullanma tarihleriyle veya gıda güvenliğiyle alakalı değil.
Aslında herhangi bilimsel kaynakla da belirlenmezler. Çoğu üretici ve perakendeci müşterilerin yiyeceklerini en iyi tat almalarına sebep olmak ve daha fazlasını almaya teşvik etmek amacıyla tarihleri erken belirler.
Bu birçok yiyeceğin etiketlenmiş tarihlerinin ötesinde güvenli bir şekilde tüketileceklerini ifade ediyor.
Yıllanmış kurabiyeler, makarnalar ve diğer raf ömrü uzun gıdaların tüketim tarihi geçince sadece tadı bayat olabilir ancak bunlar sağlık riski taşımazlar. Özellikle de konserve yiyecekler paslanma ve şişme belirtisi göstermedikçe yıllarca güvenli şekilde saklanabilirler.
Dondurucu, düşük sıcaklıkları, gıda zehirlenmesine neden olan bakterileri kontrol altında tutarak uygun şekilde depolanan donmuş yiyecekleri süresiz olarak korur.
Buzdolabında saklanan yumurtalar beş haftaya kadar iyidir. Eğer bozulurlarsa kokusu size bozukluğu haber verecektir.
Bozulmuş ürünleri her zaman kokularından, yapışkan yüzeylerinden veya küflenmesinden tanıyabilirsiniz. Tabii ki bazı durumlarda temkinli davranmak en iyisidir.
Et tüketimi için en uygun zaman aldıktan sonra en az bir hafta içinde tüketmektir, hemen tüketmeyecekseniz dondurmalısınız.
Tüketim tarihinin ötesinde hazır tüketim salatalar, etler, pastörize edilmemiş peynirler genellikle kokusu veya tadı ile kendini belli edebilen yiyeceklerdir ve patojenik bakteriler taşıma olasılığı daha yüksektir.
Bu son tüketim tarihlerinin bazıları amaçlandığı gibi çalışsa da birçoğu çalışmaz. 2019 yılında binden fazla Amerikalının katıldığı bir ankette katılımcıların %70’den fazlasının yiyeceklerin hala yenilebilir olup olmadığına karar vermek için tarih etiketlerini kullandığı ve neredeyse %60’ı bu tarihleri geçen yiyecekleri günü gelmeden atacaklarını söylediği görüldü.
Restoranlar ve marketlerde genellikle aynı sistem uygulanır. Tüm bu israfı önlemek için birçok uzman tarih etiketlerinin kullanılmasını gerektiren yasaları savunuyor.
En iyi kullanım tarihi tazeliği belirtmek için kullanılır veya güvenliği belirtmek için son kullanım tarihi olarak kullanılır. Bu çözüm pek mükemmel değil.
Ancak bazı ABD araştırmacıları bu standartların federal düzeyde belirlenmesiyle yıllık yaklaşık 398.000 ton gıda atığının önlenebileceği öngörülüyor.
Çok sayıda uzman, marketleri ve restoranları satılmamış yiyecekleri bağışlamaya teşvik eden politikaları savunuyor.
Yiyecek israfını en iyi şekilde çözebilmenin yolu alınan ürünleri tüketmekten geçiyor..
Unutmayın: Bir yiyeceğin tüketilmeye uygun olup olmadığına karar vermek için son kullanma tarihinden ziyade gözleriniz, burnunuz, diliniz yeterlidir.
Şöyle bir gerçek de vardır tarihi geçmemiş hatta geçmesine seneler olan yiyeceklerde de bozulmalar zaman zaman olabiliyor. Önemli olan tüketicinin paketlenmiş yahut paketlenmemiş bir ürünü gözü kapalı yememesidir.
Her zaman yiyeceğiniz şeye bakın koklayın ve emin olursanız yiyin.
Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi Geçen Ürünleri Yiyebilir Miyiz?
Evet yenebilir, güvenlidir. Ancak tadına, kokusuna bakılması gerekir. Gıdanın görüntüsü güzel, ambalajı sağlamsa tavsiye edilen tüketim tarihinden sonrada yenebilir.
Şu ayrım çok önemlidir; Tavsiye edilen tüketim tarihi geçen ürünler tadı kokusu güzelse yenebilir ancak son tüketim tarihi geçmiş gıdalar tehlikelidir ve yenmemeleri gerekir.
Sözün özü: Gıdalardaki etiketleme usulünü doğru şekilde anlarsak hem gıda zehirlenmeleri önlenmiş hem de gereksiz yere gıdaların çöpe atılımına son verilmiş olur. Aksi halde insanlar daha çok uzun zaman olmasına rağmen aldığı gıdaları çöpe atmaya devam edecekler..