Makinelerin bir gün insan zekasını da geçeceği fikri bilgisayarlar ilk çıktığı zamandan beri tartışılan bir konu. Makinelerden sonra yapay zekanın ilerleyişi biraz korkutsa da, yapay zekanın daha da ilerlemesi beklenen bir gerçek. Bu yazımda sizlere Süper yapay zekaya dair detaylı bilgileri aktarmaya çalıştım.
İnsanlar dünyayı rekabete girmeden yönetir hale geldiler. Ancak bu sistemi değiştirebilecek bir şeyler oluşturmak üzere gibiyiz. Evet, evet o tahmin ettiğiniz şey; son buluşumuz, en güçlü alet süper yapay zeka.. Bu biraz kulağa bilim kurgu gibi geliyor olabilir. O halde gelin en baştan başlayalım.
Zeka, öğrenme, akıl yürütme, bilgi ve becerileri edinme ve bu sorunları çözmek için kullanma yeteneğidir. Zeka çok büyük bir güçtür ve onu en çok sömürenlerde maalesef yine biz insanlarız.
Öyle ki insanlık önce doğaya müdahale etti ve onu bozdu, kontrolü ele geçirdi. Hayvanlar da müdahale edecek güç ve zeka yoktu. Ancak zaman içinde hayvanlara da bakacak olsak onlarda da zeka bakımından gelişim söz konusu.
En başta sadece 1-2 zeka türü varken şimdi birçok farklı zeka türlerini görebiliriz.
Mesela en eski beyinler milyon yıl önce yassı solucanlardaydı. Sadece temel vücut fonksiyonlarını yerine getiren küçük bir nöron kümesi. Türlerin çeşitlilik kazanması ve karmaşık hale gelmesi yüz milyonlarca yıl aldı. Yaşam yeni alanlara yayıldı ve yeni anlamlar kazandı.
Doğada en önemli şey hayatta kalabilmektir dolayısıyla neredeyse bütün hayvanlar için sınırlı bir görev yelpazesine uygun, dar bir zeka yeterli oluyordu.
Hayatımızı daha güzel hale getirmek, işlerin neden ve nasıl yürüdüğünü öğrenmek için zekamızı kullandık.
Her yaptığımız keşif, icatlarla birlikte daha fazla soru sorduk, daha fazla merak ettik ve öğrendiklerimizi koruyarak ilerlemeye devam ettik.
Bilgi bilgi üzerine kurulur. İlerlememiz ilk başlarda çok yavaştı ancak daha sonra katlanarak hızlandı. Tarım, inşaat, yazı, tıp, astronomi, fizik derken dünyaya yayıldı.
Yaklaşık 200 yıl öncesine kadar bilim büyük bir yükselişe geçti. Dünyayı daha iyi öğrenmek ve ilerlemeyi hızlandırma konusunda bizleri daha güzel bir konuma getirmeyi başardı.
35 Yıl önce internet çağı ile, bugün ihtiyaçlarımıza uyacak şekilde, kendimiz için oluşturmuş olduğumuz bir dünyaya adım attık. Bu inanılmaz derecede yeni dünyaya aslında gelmek hiç de kolay olmadı. Büyük merdivenleri tırmanmak kadar zordu ve uzun zaman aldı.
Zeki varlıklarız, insanlara gezegeni fethetme gücü verilmiş ancak şuan bizim için daha iyi olabileceğini düşündüğümüz makineler üretiyoruz. İnsanlığın son icadı.. Yapay Zekalar..
Yapay zeka veya AI, zihinsel görevleri bilgisayarla gerçekleştiren bir yazılımdır. Bunu sorunları çözmek için nöronlar yerine küçük parçalar kullanan bir kod olarak düşünebiliriz.
Aslında başlangıçta yapay zeka çok basitti. Kağıt üzerindeki kod satırları, makinaların zihinsel görevleri nasıl yerine getirebileceğini gösteren kavramdan ibaretti.
Yapay zeka olarak tanıyacağımız şeyin ilk örneklerini 1960‘larda görmeye başladık.
1964‘de bir sohbet robotu ortaya çıktı daha sonra 1965‘de molekülleri ayrıştıran başka bir program icat oldu. Sadece uzmanların bunları kullanmasını gerektiren yavaş ve özel sistemler.
İlk başta zekaları son derece kısıtlıydı ve kontrollü bir ortamda tek bir görev için tasarlanmışlardı. Aslında zekalarını yassı solucanlarla kıyaslamak mümkün. Bir milyar yıl önceki yassı solucanların minimum miktarda zihinsel çalışma kapasitesiyle eşdeğer bir oranda diyebiliriz.
Yapay zeka araştırmalarındaki ilerleme, araştırmacıların teknolojiden umudunu kaybetmesiyle birkaç kez durakladı. Ancak değişen ortamların yaşam için yeni alanlar oluşturması gibi, yapay zekanın etrafındaki dünya da değişti ve gelişti.
1950 ve 2000 yılları arasında bilgisayarlar milyarlarca kat daha hızlı bir hale gelirken, programlama da daha kolay ve yaygın hale geldi.
1972 yılında yapay zeka bir odada gezebiliyordu. 1989’da el yazısıyla yazılan sayıları okuyabiliyordu. 1977 yılına kadar bir yapay zeka satrançta dünya şampiyonunu yenerek herkesi şok etmeyi başardı.
Çünkü bu pek fazla beklenmedik bir başarıydı. Aynı zamanda bizi aşabilecek icatlar yapabileceğimizin bir kanıtı oldu adeta.
Yassı solucan değil belki bir arı bile yalnızca belli bir görevi yapmakla yükümlüdür. Bunun gibi bu yapay zeka da ne kadar belli bir görevi yerine getirir de olsa artık hiçbir insan satrançta yapay zekayı yenemeyecek duruma geldi.
Bilgisayarlar gelişmeye devam ettikçe yapay zeka giderek daha fazla görev için güçlü bir araç haline geldi ve aynı oranda daha fazla görevleri yerine getirir oldu.
Yapay zeka ile 2004‘te Mars’a bir robot koyuldu. 2011’de ise Youtube videoları önermeye başlandı. Ta ki Yapay zekalar kendi kendilerine öğretmeyi, öğretene kadar..
Süper bilgisayarların katıksız gücü, yeni nesil yapay zeka oluşturmak için bilgi çağında toplanan sonsuz verilerle birleştirildi.
Yapay zeka uzmanları görevlerinde kötü olmaya başlayan yapay nöronlardan oluşan, sinir ağları adı verilen yapay zeka yazılımının biçimlerini büyük ölçüde geliştirmeye başladı.
Daha sonra algoritmaların kendi kodlarını yazmasına ve kendilerini geliştirmesine olanak tanıyan, birçok farklı eğitim tekniği ve ortamı için bir şemsiye terim olan makine öğrenimini kullandılar.
Korkutucu olan şey, bunu nasıl yaptıklarını ve içlerinde ne olduğunu tam olarak bilmiyor olmamız. Bu aletler için yetenekli bir kara kod kutusu diyebiliriz.
Bu yeni yapay zekalar çok daha az insan yardımı ile karmaşık becerilerde son derece hızlı şekilde ustalaştılar.
2014 Yılında Facebook yapay zekası, yüzleri %97 oranında doğrulukla tanımlayabildi. 2016’da yapay zeka inanılmaz derecede karışık olan GO oyununda insanları yenmeyi başardı.
2018‘de kendi kendine öğrenen bir yapay zeka yalnızca kendine karşı oynayarak satrancı 4 saat içinde öğrendi. Ardından en iyi uzmanlaşmış satranç robotunu yendi.
O zamandan beri makine öğrenimi okuma, görüntü işleme, test çözme ve çok daha fazla alana yayıldı. Bu yapay zekaların çoğu zaten eğitildikleri bu dar görevlerde insanlardan iyidir. Ancak yine de basit bir araç olarak kalmışlardı.
Yapay zeka hala çoğu insan için çok da önemli görünmüyordu ki ChatGPT hayatımıza giriş yaptı. Bu konuda yapılan çalışmalar gerçekten çok büyük.
Herhangi bir şeyin nasıl kullanılacağını öğrenmek için internette yazılan neredeyse her şey üzerinde eğitim aldı ve bunu insanlardan daha güzel yaptığı kesinleşti.
Mesela bazı matematik problemlerini çözebilir, özetleyebilir, yardımcı olabilir.
ChatGPT daha önceki senelerde çıkarılan yapay zekanın üzerine çok daha fazla katarak bu hale geldi. Birçok büyük teknoloji şirketleri güçlü rakipler oluşturmak için bu alana milyarlarca dolar para harcıyorlar.
Yapay zeka halihazırda müşteri hizmetlerini, sağlık hizmetlerini, bankacılığı, pazarlamayı, metin yazarlığını ve daha fazla alanı kapsıyor. Yapay zeka tarafından oluşturulan içerik sosyal medyayı, Youtube’u ve haber sitelerini de ele geçirmiş durumda.
Yapay zekanın her yerde benimsenmesinin ne kadar fayda ve zarar verebileceğinden ise kimse emin değil.
Aslında değişimler korkutucudur. Ya kazanan ya da kaybedenler bulunacak. Hükümetin ve şirketlerin şuanda sahip olduğu en büyük sorulardan birisi, yapay zeka destekli bir ekonomiye geçişin nasıl yönetileceğidir.
Tüm bu potansiyeller aynı zamanda olası riskler yapay zekanın bizlere getirisidir. ChatGPT’nin zekası büyük bir adım olabilir ancak hala kısıtlı bir alandır. Saniyeler içinde harika bir makale yazabiliyor olsa da ne yazdığını anlamıyor. Yani işlev var, anlam yok.
İnsanları mevcut yapay zekadan farklı kılan şey, genel zekamızdır. İnsanlar teknik olarak herhangi bir bilgi parçasını özümseyebilir veya herhangi bir sorun üzerinde çalışmaya başlayabilir.
Satranç oynamaktan, yazmaya, iş kurmaya kadar pek çok alanda iyiyiz. Bazılarımız bazı alanda uzman, bazılarımız bazı alanda yetenekli, bazısı daha yeni başlamış ancak genel bakımdan insanlar her şeyi yapabilir, öğrenebilir düzeyde yaratılmış varlıklar.
Geçmişte yapay zeka kısıtlıydı ve sadece bir beceride iyi olabiliyordu ve diğer alanlarda oldukça kötüydü. Daha hızlı bilgisayarlar oluşturarak ve yapay zeka eğitimine daha fazla para ayırarak bize yeni, daha güçlü yapay zeka nesilleri kazandırdıklarını söyleyebiliriz.
Peki ya yapay zekanın bir sonraki adımı bizim gibi genel zekaya dönüşmekse o zaman ne olacak?
Yapay zeka eğer kendini bu kadar çok geliştirmeye devam ederse çoğu beceride insanlardan daha iyi olması pek de şaşırılacak bir durum olmayacaktır.
Bu anlatılanlar kulağa bilim kurgu gibi gelse de çoğu yapay zeka araştırmacısı bu yüzyılda belki de birkaç yıl içinde yapay zekaların insan zekasını çok büyük farklarla geçeceğini öngörüyorlar.
İnsanlar bundan sonra olacaklara ne ekonomik, ne sosyal, ne de ahlaki bakımdan hazır değil gibiler çünkü nasıl bir şeyle karşılaşacağımızı bizde aslında tam olarak bilmiyoruz.
Daha önce zekayı öğrenme, akıl yürütme, bilgi ve beceriler edinme ve sorunları çözmek için kullanma yeteneği olarak tanımlamıştık.
Şuan var olan ChatGPT gibi günümüzdeki yapay zekalar, zaten kendilerine verilmiş görevleri yaparak çok yetenekli insanlardan bile en az on kat daha hızlı düşünüyor ve işlemleri çözüyorlar.
Belki AGI (Genel Yapay zeka) daha yavaş olacak, ancak aynı zamanda daha hızlı da olabilir. AGI’lar bir yazılım olduklarından, yeterli depolama alanınız olduğu sürece bunları sonsuza kadar depolayabilir ve çalıştırabilirsiniz.
Dünyada 8 Milyon bilim insanı var. Şimdi bir AGI’nın milyonlarca kez kopyalanıp çalıştırıldığını hayal edin. Bir milyon bilim insanının da 7/24 çalıştığını, insanlardan on kat daha hızlı düşündüğünü, dikkatleri dağılmadan sadece verilen göreve odaklandıklarını hayal edin.
İşte AGI birdenbire kodlamadan, animasyonlu videolar oluşturmaya, dünyadaki tüm istihbarat içeren işlerden, insanlardan daha iyi, daha hızlı ve ucuz bir şekilde bunları yapabilse, bu kadar bilim insanına niye ihtiyaç duyulur ki?
Ancak şunu da unutmamak lazım bu AGI’yı kim kontrol ederse aslında ekonominin de sahibi o olmuş olur diyebiliriz.
İnsani ilerleme, zekamızın sorunlara uygulanmasıdır. Bir milyon yapay zeka neyi başarabilir? Bize sınırsız enerji veren, iklim değişikliğini düzelten, yaşlanmayı, kanseri tedavi eden yeni teknoloji icat etmeye mi yarar?!
Ne yazık ki insanlar zekalarını sadece insanlık yararına kullanmıyor. Aynı şekilde yapay zekalar da bir bombayı patlatmak ya da savaş dronelerini yönlendirmekle görevlendirilirse ne olacak..
Yapay zekanın icadı oldukça büyük bir buluş olabilir ve onu icat edene de aynı oranda büyük bir güç verir. İşte bizleri korkutan şey bu bilinmezliktir.
Zeka ve bilgi birbirini oluşturur ve hızlandırır. İnsanlık eski çağlardan şimdiki zaman kadar üstüne çok fazla şeyler katarak gelişmişte olsa aslında mayamız hala aynı. Zaaf sahibi varlıklarız ve kısa vadeli kazançlar uğruna iklimi, dünyayı, kaynaklarımızı mahvediyoruz.
AGI bir bilgisayardaki yazılım olduğundan, yapay zeka araştırması yapacak kadar akılı hale geldiğinde yapay zeka ilerleme hızının çok fazla artması gerekir. Bu da çok fazla insan müdahalesi olmadan, yapay zeka araştırmalarında daha iyi olan yapay zekayla sonuçlanır.
Yapay zeka doğrudan kendini nasıl geliştireceğini bile öğrenebilir. Bu durumda bazı uzmanlar bu geri bildirim döngüsünün inanılmaz derecede hızlı olabileceğinden korktukları için insanları yapay zeka konusunda uyarıyorlar.
Belki de kendi kendini geliştiren AGI’nın devreye alınmasından aylar yada yıllar sonra gerçek bir süper zeki varlığın ortaya çıkması mümkün olabilir.
Bu varlığın neye benzeyeceği, hedeflerinin neler olacağını bilemiyoruz. Belki de bir süper zeka için gülünecek kadar aptal bir varlığız kim bilir..
Bu ve daha korkunç varsayımlar birçok insanı geceleri uykusuz bırakabiliyor geleceğe dair ümitsizlik zerk ediyor.
Aynı zamanda bilimsel sebepler silsilesi AGI’nın insanlığın son icadı olabileceğini söylüyor.
Dünyadaki en zeki ve en güçlü varlık haline gelmesi de muhtemel. Geleceğimizi güvence altına alırken insanlara hayal edilemeyecek zenginlik ve mutluluk getirmek için gücünü kullanabilecek bir varlık da olabilir yahut bu zorla inşa ettiğimiz medeniyeti yerle bir edecek bir varlık da olabilir.
Aynı zamanda İnsanlık kendi eliyle oluşturduğu bu şeyi yok etmede çaresiz de kalabilir.
Kesin olarak bilinen bir gerçek vardır: Şuanda dünyadaki en büyük ve en zengin şirketlerin çoğu daha güçlü yapay zekalar icat etmek için servetler harcıyorlar. Geleceğimiz ne ise, ona doğru koşarak ilerliyoruz.
Elon Musk ile yapılan bir söyleşide yapay zeka ile ilgili sorulan soruya Elon Musk’ın verdiği cevap da ilginç:
“Yapay zekayı düzenlemek için insanları yavaşlamaya, yapay zekayı da yavaşlatmaya ikna etmeye çalıştım. Bu boşunaydı, yıllarca denedim.. Yapay zeka, korkunç da olabilir, mükemmel de olabilir. Ucu açık.. Ama kesin olan bir şey var ki bunu kontrol etmeyeceğiz.”
Bakalım ilerleyen yıllarda ne gibi yapay zeka adımları ile karşılaşacağız ve bunların bize faydası yahut zararı ne olacak, yaşayarak göreceğiz..
Bu gönderi en son şu tarihte değiştirilmiştir %s = human-readable time difference 2:38 pm