Bilim

Stres Hafızanızı Etkiler Mi?

Sabah erkenden uyanıyorsun, aynaya baktığında yüzünde hafif bir gerginlik var. Uzun zamandır beklediğin iş görüşmesi için hazırlandın, notlarını ezberledin, olası sorulara cevaplar hazırladın. Ancak kapıdan çıkarken kalbin çarpıyor, ellerin terliyor.

Görüşme odasına girdiğinde karşındaki heyecanla bakıyor. İlk sorular geliyor, güzelce yanıtlıyorsun. Ama sonra, o kritik soru soruluyor: “Kendinizi beş yıl sonra nerede görüyorsunuz?” Daha önce defalarca pratik yapmıştın. Ama o an sanki kelimeler boğazında düğümleniyor, kafan donuyor. Cevap vermek için çabalarken içindeki stres hafızanı bloke ediyor.

Beynin öğrendiklerini hatırlamakta zorlanıyor, stres aniden odaklanmanı engelliyor. İşte yaşadığınız bu durum hafızanın stresle beraber ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor.

Stresin bir sürü farklı derecesi ve tipi, hafızanın farklı çeşitleri var. Gelin kısa süreli stresin durum hafızanızı nasıl etkilediği üzerine konuşalım.

Stres Hafızanızı Etkiler Mi?

Her duyusal deneyim, eşsiz bir beyin bölgesi kümesini harekete geçirir. Süregelen anılar haline gelebilmek için bu duyusal deneyimler güçlü duygularla ilgili deneyimleri vurgulayan amigdaladan etkilenen hipokampüs tarafından birleştirilmelidir.

Hipokampüs anıları, muhtemelen orijinal duyusal deneyim sırasında uyarılan sinaptik bağlantıları güçlendirerek kodlar. Bir anı kodlanınca, hatırlanabilir veya sonradan düzeltilebilir.

Anılar, beynin her yerinde depolanır ve bilgiyi geri çağıran şey büyük olasılıkla prefrontal kortekstir.

Peki, stres bu aşamaların her birini nasıl etkiliyor?

İlk iki aşamada, orta dereceli stres aslında deneyimlerin beyninize girmesine yardımcı olur. Beyniniz, kortikosteroidler olarak bilinen hormonları serbest bırakarak stresli uyaranlara tepki verir, bu da amigdalda tehdit tespit ve tehdit yanıtı sürecini aktive eder.

Amigdala, hipokampınızı strese neden olan deneyimin bir bellekle birleşmesi için harekete geçirir. Bu arada, kortikosteroidlerin strese maruz kalması, hipokampınızı uyarırken, aynı zamanda hafıza konsolidasyonunu da tetikler.

Bazı stresler yardımcı olsa da, fazla ve kronik stres tam tersi etkiye sebep olur. Araştırmacılar, bunu farelere stres hormonu enjekte ederek test ettiler.

Kortikosteroidlerin dozunu kademeli olarak arttırdıkça, sıçanların bellek testleri üzerindeki performansı ilk başta arttı, ancak daha yüksek dozlarda performans düştü.

İnsanlarda, orta derecede stres ile de benzer olumlu bir etki görürüz. Fakat bu sadece stresin hafıza göreviyle ilgili olduğu zaman ortaya çıkar bu yüzden zaman baskısı bir listeyi ezberlemenize yardımcı olurken, bir arkadaşınızın sizi korkutması yardımcı olmaz.

Kronik stresin sonucu olan haftalar, aylar, hatta yıllar süren kortikosteroidler, hipokampa zarar verebilir ve yeni anılar oluşturma yeteneğinizi azaltabilir. Stres gerçekleri hatırlamamıza da yardımcı olsaydı iyi olurdu, ama maalesef tam tersi oluyor.

Hatırlama eylemi, düşünce, dikkat ve akıl yürütmeyi yöneten prefrontal korteks üzerine dayanır. Kortikosteroidler amigdalayı uyardığında, amigdala prefrontal korteksin aktivitesini durdurur veya azaltır.

Bu inhibisyonun nedeni, savaş/kaç/don tepkisinin tehlikeli bir durumda daha yavaş, daha mantıklı düşünceyi geçersiz kılabilmesidir. Fakat bu aynı zamanda zihninizin bir test sırasında donması gibi kötü etkilemesine de sebep olabilir.

Hatırlamaya çalışmak, daha fazla kortikosteroid salınımının kısır döngüsüne ve hatırlamak için daha küçük bir şansa yol açan stres sebebi olabilir.

Peki, stresi avantajınıza dönüştürmek ve en çok önem verdiğinizde sakin ve kendinizde olmak için neler yapabilirsiniz?

Stresi Azaltmak İçin Pratik Tavsiyeler

  • İlk olarak, eğer iş görüşmesi gibi stresli bir şeyin yaklaştığını biliyorsanız, stresli ortamlara benzer yerlerde hazırlık yapmaya çalışın.
  • Egzersiz bir diğer faydalı araçtır. Kalbinizin ve nefes alma oranınızın artması, beyninizde anksiyeteyi azaltmaya ve sağlıklı hissetmenize yardımcı olan kimyasal değişikliklere neden olur.
  • İş görüşmesinden bir gün önce işe yarayan düzenli egzersizin uyku düzenini de geliştirdiği düşünülmekte. Gerçek iş görüşmesi günü geldiğinde, vücudunuzun kaç/savaş/don yanıtına karşı koymak için derin nefes almayı mutlaka deneyin.

Derin nefes egzersizleri, üçüncü sınıftan hemşirelik öğrencilerine kadar olan gruplarda test kaygısında ölçülebilir bir azalma olduğunu kanıtlamıştır.

Bu ve benzer birkaç pratik ile zor, kaygılı ve stresli anlarınızı daha stabil geçirebilmeniz mümkün.

Semanur Aydos

Yazmayı, okumayı, araştırmayı sever. 🌿