Pisa Kulesi Neden Devrilmiyor?

Başlıklar

Düşünün ki şuan İtalya’nın Toskana bölgesindesiniz. Mis gibi Akdeniz havası, etraf tarih kokuyor. Birden karşınızda eğik bir kule beliriyor. Öyle az bir eğiklik değil bu. Resmen bir yere yaslanmış gibi duruyor ama düşmüyor. Şöyle düşünmeniz çok normal

“Bu nasıl düşmüyor ya? Bir kıpırdasam ben düşerim, bu taş kule nasıl düşmüyor?”

Sorun başlangıçta!

Pisa Kulesi’nin inşaatı 1173’te başladı. 3. kat yapılırken kule bir tarafa eğilmeye başladı. Neden mi? Çünkü zemini çorak bir tarla gibi yumuşak ve heterojen: kil, kum ve deniz kabukları karışımı. Yani altı sağlam değil, neredeyse hamur kıvamında.

Bu durumu şöyle düşünebiliriz: Bir kitaplığı sert bir beton zemine koyarsan dümdüz durur. Ama onu yumuşak bir yatağa koyarsan bir tarafı gömülür, değil mi? İşte Pisa Kulesi de yatağa konmuş gibi, bir tarafı yavaş yavaş gömülmeye başlamış.

Peki Neden Hala Yıkılmadı?

İşte burada fizik sahneye devreye giriyor. Her nesnenin bir ağırlık merkezi vardır. Bu merkez yer çekimiyle doğrudan ilişkilidir. Eğer bu merkez, kulenin taban alanı içindeyse kule düşmez. Dışına çıkarsa? Hop, devrilir.

Pisa Kulesi eğik ama öyle ince hesaplarla ayakta kalmış ki, ağırlık merkezi hâlâ taban sınırlarının içinde kalıyor. Tıpkı eğilmiş ama hâlâ dengede duran bir insan gibi düşün. Hafif öne eğilirsin, ama ayağınla dengeyi kurarsın ya, işte kulenin temeli de bu şekilde ayakta durmayı başarıyor.

Şöyle bir durumda var Pisa Kulesi kendi kendine ayakta kalmıyor. 20. yüzyılın sonlarına doğru ciddi mühendislik müdahalelerinde bulunulup, zeminin altına karşı ağırlıklar yerleştirildi.

Kulenin altı dikkatli şekilde kazılarak eğimi tersine çevrildi. Kuleye zarar vermeden yapılan bu işler sayesinde eğim azaldı ve dengesi de sağlamlaştırılmış oldu.

Yani bilim, geometri ve mühendislik bir araya gelerek düşmekte olanı kurtarmış oldular.

pisa kulesi neden egridir V

Pisa Kulesi, mermer ve kireçtaşı gibi malzemelerden yapılmış. Bu taşlar, zaman içinde yaşlanmalarına rağmen şok emici gibi davranabiliyorlar. Beton gibi sert yapıda değiller. Bu ne demek?

Eğer çok sert olsalardı, küçük bir eğilmede çatlayabilirlerdi. Ama bu taşlar küçük deformasyonlara toleranslı. Yani esnemiyorlar belki ama “katı katı kırılmıyorlar”.

Bu yüzden kule çatlamıyor, aradaki harçlar zamanla boşluk bıraksa da kule hâlâ “bütün” gibi duruyor. Bilim insanları özellikle bu taşların mikroskobik yapısını inceleyip “Neden hâlâ sağlam?” sorusuna cevap aramış.

Pisa Kulesi bir çok kez büyük depremler geçirdi ama hiç yıkılmadı.

“Eğik, dengesiz bir kule depremde ilk yıkılması gereken şey değil mi?”

Ama tam tersi oldu. Çünkü toprak yumuşak ve emici olduğu için, deprem dalgaları binaya şiddetli şekilde ulaşamıyor ve kuleyi etkilemiyor. Bu olayın bilimsel adı: Dinamik toprak-structure etkileşimi (Soil-Structure Interaction).

Yani zemin, deprem enerjisini emiyor ve kulenin sarsıntısını azaltıyor. Kısaca zemin bir yandan problemken, bir yandan da gizli kahraman olmuş.

pisa kulesi neden egridir V2

Bugün Pisa Kulesi’nin altına ve çevresine yerleştirilmiş sensörler var. Eğimi sürekli ölçülüyor, takip yapılıyor. Zemindeki kaymalar anlık takip ediliyor.

Mikroskobik çatlaklar bile sensörlerle tespit ediliyor. Yani kule kaderine bırakılmış değil 🙂

Sonuç: Pisa Kulesi = Bilim + Şans + Sabır

Zeminin yumuşak olması onu eğdi ama aynı zamanda kırılmaktan da korudu. İnsan eliyle yapılan müdahaleler onu dengede tuttu. Fizik kuralları, ağırlık merkezi, mühendislik zekâsı birleşti.

Eğer 800 yıldır yıkılmayan bir kule varsa, bunda sadece taş değil, bilimin de rolü bulunmakta. Burdan şu çıkarımda da bulunsak yanlış olmaz sanırım:

“Eğilmiş olan her şey düşecek diye bir kural yoktur. Bazen eğilerek, esneyerek ayakta kalırsın.”

İşte bu yüzden Pisa Kulesi hala ayakta. Eğilmiş ama düşmemiş. Hem bilimsel hem hayat dersi gibi. 🙂

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Başlıklar
Başlıklar
Rüveyda Koç
Rüveyda Koç
Yazmayı, okumayı, araştırmayı sever. 🌿