Geçmişteki yaşadıklarımızın, özellikle de hoş olmayan anılarımızın uzun vadede bizi nasıl etkilediğini hiç merak ettiniz mi ?
Sunumunuzu berbat ettiğiniz bir anın, anısı aniden aklınıza geldiğinde huzur içinde dinlendiğinizi hayal edin. Avuç içleriniz terliyor, kalbiniz çarpıyor ve mideniz kasılıyor, içini bir korku duygusu kaplıyor. Bunun sizin için eşsiz bir deneyim olduğunu düşünüyorsanız emin olun hiç de öyle değil. Geçmişteki olumsuz deneyimlere takılıp kalmak insanlarda yaygın bir durumdur.
Gece gelen bugün nasıl rezil oldum düşünceleri, kafanızdaki seneryolar, uzun uzun overthingler..
Uzun yıllar boyunca araştırmacılar bu olumsuz düşüncelerin bilimsel temellerine de hayran kalmış. Boston Üniversitesi’nden Elizabeth Kensinger ve Harvard Üniversitesi’nden Daniel Schacter tarafından 2006 yılında yürütülen bir çalışma, 2004 Amerikan Ligi Şampiyonası beyzbol serisinin duygusal açıdan yüklü olayına odaklanıyordu.
Üç katılımcı kategorisinde kazanan takımın taraftarları, kaybeden takımın taraftarları ve birde tarafsız bir gruba soruldu. İlginç şekilde tarafsız kalanlara göre kaybedenler maçı daha ayrıntılı ve farklı değerlendirdiler.
Negatif grubun, pozitif gruba göre olayın daha karmaşık ayrıntılarını hatırladığı, olumsuz anıların daha keskin ve zaman içinde şekil değiştirmeye daha dirençli olduğu vurgulanmış oldu.
Daha sonra yapılan bir çalışma, duygu dolu başka bir olayı, Berlin Duvarı’nın yıkılmasını araştırdı ve benzer sonuçları ortaya çıkardı; bu olayı olumsuz olarak görüntüleyen grup, olayı daha ayrıntılı ve doğru bir şekilde hatırladı. Soru şu: Beyin neden bu olumsuz duygusal anıları daha canlı bir şekilde saklıyor?
Beyin Neden Olumsuz Anılara Odaklı?
Bunu anlamak için beynin anıları nasıl yönettiğini anlamak gerekli. Beynimizin hafıza merkezi hipokampustur. Ancak duygusal hafıza söz konusu olduğunda hipokampus, başka bir yapı olan, korkuyu kontrol etmekle bağlantılı olan amigdala ve ayrıca prefrontal korteksin duygusal düzenlemeden sorumlu belirli bölgeleriyle işbirliği yapar.
Duygusal bir anının hatırlanması sırasında amigdala duygusal yönleri aktarır ve duygu ne kadar güçlüyse o kadar aktif hale gelir. Bu arada prefrontal korteks bu duygusal hafızanın hatırlanmasına daha fazla katkıda bulunur. Bu yapılar duygusal bir olay sırasında tetiklendiğinde duygusal deneyimi hipokampusa aktararak orada zaten depolanmış olan hafızayı güçlendirirler.
Ancak olumsuz anıların etkisi daha belirgin bir şekilde öne çıkıyor. Katılımcıların duygusal deneyimlerini tanımlayan MRI taramaları, olumsuz olayları hatırlarken hipokampus, amigdala ve prefrontal korteksin belirli bölgelerinde olumlu olayların aksine daha fazla aktivite gösterdi.
Stresli deneyimler sırasında vücudumuz, stres hormonlarını (epinefrin ve kortizol) salgılayarak tepki verir ve bu hormonların amigdala ile etkileşimi, olayın hafızasını güçlendirmede de çok önemlidir.
Stresli durumlarda adrenalin ve kortizol daha düzenli salındığından, amigdala yüksek oranda uyarılır ve hipokampusa yoğun duygusal sinyaller iletir, bu da o olumsuz olayın daha güçlü bir şekilde hatırlanmasına yol açar.
Bedenlerimizin neden bu rahatsız edici anıları güçlendirmeyi seçtiğini sorgulayabilirsiniz. Bilim insanları bu eğilimin evrimsel öneme sahip olduğunu öne sürüyor; gelecekte benzer tehditleri hatırlamaya, tanımaya ve bunlara hazırlanmaya karşı bir plan olabilir.
Günümüz bağlamında, zarar verici deneyimler, kötü bir not veya başarısız bir sunumdan.. en küçük ayrıntıların veya olay sırasında yaşanan duyguların bile canlı bir şekilde hatırlanabildiği gasp gibi daha travmatik durumlara kadar değişebilir.
Bu tür anılar, gelecekteki olaylara daha iyi hazırlanmamız için koruma görevi görür aslında. Beynimiz adeta ‘Bak sen geçmişte şu zamanlarda, böyle kötü bir an yaşadın eğer şimdi bu şekilde davranırsan başına tekrar aynısı gelebilir’ gibi bir sinyal veriyor diyebiliriz.
Bununla birlikte, anıların tümü olumsuz değildir; Keyifli deneyimler ve değerli anılar da hipokampusumuzde depolanır.
Beynimiz bize huzurumuzu kaçırmak için değil, geçmişteki hatalarımızın travmasından korunmak ve öğrenilen dersleri pekiştirmek için, olumsuz hatıraları çağırma gibi akıldan çıkmayan bir beceri sunuyor.