ilk bilgisayarların doğuşundan bu yana bilgisayarlar ile insan beyni arasında doğrudan bir karşılaştırma yapılmakta. Beyne karşı bilgisayar argümanındaki popüler yorum: Beyinler analog, bilgisayarlar dijitaldir şeklindedir. Bu acaba bilgisayarlar üstün mü gibi düşündürebilir ama gerçek şu ki insan beyni daha gelişmiş ve verimlidir.
Şimdiye kadar yapılmış en etkileyici süper bilgisayardan daha fazla bilgi işlem gücüne sahiptir, beynimiz var.
Bilgisayarlarımızda günlük kullanım için 500 GB depolama alanı yeterli gelecektir. Daha çok alana ihtiyaç duyanları da hesaba katarak bilgisayar depolamasına 1 TB alan verebiliriz.
Beynin kapasitesini ölçebilir miyiz?
Bu konu tam kesinlik ifade etmemekle beraber yapılan çalışmalara bakalım. Stanford Üniversitesinin yaptığı çalışmada insan beynindeki nöronların 200 milyar sayısı olduğunu, bazı çalışmalar da 100 milyar nörona sahip olduğumuzu söylüyor.
Her nöronun diğer nöronlarla yaklaşık bin bağlantısı vardır. Ortalama bir insan beyninde bir trilyondan fazla bağlantı ile bu örtüşme etkisi katlanarak daha büyük bir depolama kapasitesi oluşturur.
Bugün nöronlar hakkında çok sınırlı olan bilgimizle beynin depolama kapasitesinin 1 petabayt olduğunu tahmin ediliyor. Bu da binin üzerinde 1TB SSD’nin depolama kapasitesine eşdeğerdir. 🙂
Hafızayı karşılaştıracak olursak; Bilgisayarlar işlenen bilgileri hafızada tutmada oldukça başarılı. İnsanlarda bu durum bilginin ne olduğuna bağlı olarak değişiklik göstermekte.
İnsan beyni bilgiyi kısa süreli bir hafızasında da saklayabilir daha sonra sorulduğunda unutabilir, ya da uzun süreli hafızasında bilgiyi kalıcı tutabilir ve hatırlayabilir. Ancak bu konuda bilgisayarlar daha iyi görünüyor.
En hızlı bilgisayar maksimum 54.902 petaFlops işlem hızıyla Guanghzhou, Çin’deki Tianhe-2’dir. PetaFLOP, saniyede katrilyon kayan nokta hesaplamasıdır. Bu büyük bir hesaplamadır. Ancak bu insan beyninin işlem hızının yanına bile yaklaşamaz.
Aslında mucizevi beyinlerimiz bir üst sıralarda çalışır kesin olarak hesaplamak imkansız olsa da insan beyninin saniyede kabaca 1 milyar hesaplamada çalıştığı varsayılmakta.
Bilgisayarlar hakkında konuştuğumuzda mantık, öngörülebilirlik, tekrarlanabilirlik ve matematiğe dayalı özenle tasarlanmış makinelere atıfta bulunuruz.
İnsan beyni nasıl davranacağı önceden bilinmeyen, kafası karışmış, rastgele nöronlar yığınıdır. Biyoloji güzel bir şeydir ve hayatın kendisi bilgisayardan daha da karışıktır. Dolayısıyla beyin hem donanım hem de yazılımdır.
Milyarlarca nöron ve belki de trilyonlarca hücre birbirine bağlanan aynı alanlar aynı anda algılanabilir. Tanımları ve yapıları gereği bazı kısımları işleme bazı kısımları ise bellek içindir beyin bu ayrımı yapmaz. Bu da onları verimli kılar.
Bir bilgisayarın tamamlamak için birkaç milyon adıma ihtiyaç duyabileceği aynı hesaplamalar ve işlemleri beyin daha verimli bir sonuç için çok daha az enerji gerektiren birkaç yüz nöron iletimiyle gerçekleştirebilir.
Ham bilgi işlem gücündeki açık avantajların yanı sıra beyinleri gerçekten ayıran şeyden biride esneklikleridir. Aslında insan beyni nöroplastisite olarak bilinen bir başarı olarak kendisini yeniden düzenleyebilir.
Hafıza oluşumu, bilgi edinme, fiziksel gelişim, beyin hasarlarında iyileşme gibi çok çeşitli beyin işlevleri beynin oldukça yenilikçi, hızlı ve enerji bakımından bilgisayardan daha üst seviyede olduğunu görürüz.
Beyin çalışmak için daha verimli ya da etkili bir yol izlediğinde fiziksel ve nörosal yapısını değiştirebilir. Sürekli yeniliklere ve gelişime açık olan beynimiz bilgisayarlardan daha hızlı işlem yapma ve daha iyi hafıza gücüne sahiptir.
Artı ve eksileri karşılaştırdığımızda insan beyninin farklı bir işletim sistemi ve bilgisayarlarında oldukça farklı mantıkta sistemleri olduğunu görüyoruz.
Şunu da unutmamak lazım en süper bilgisayarı da tasarlayan, oluşturan bir insan beyniydi. Teknolojinin bu noktalara gelmesi fikir üzerine fikir katılmasından sürekli beynin yenin düşünceler üretmesinden kaynaklı.