Hack Dünyasının En Meşhurları: Nasıl Başladılar, Nasıl Bittiler?

Hackerların dünyası, her zaman hem merak uyandıran hem de biraz ürkütücü bir alan olmuş ve ilgimizi çekmeyi başarmıştır.

‘Kim bunlar? Ne yapıyorlar? Başlarına neler geldi? soruları akla gelen şeyler. Gelin birlikte günümüzde en bilinen hackerlardan bahsedelim ve onların hikayelerini biraz açalım.

Meşhur Hackerlar Ve Sonları

1- Kevin Mitnick

Öncelikle, hacker denince akla gelen ilk isimlerden biri Kevin Mitnick’dir, diyebilirim. Efsanevi bir hacker olarak kabul edilir. 80’ler ve 90’larda bilgisayar sistemlerine sızmış, telefon hatlarını manipüle etmiş ve dev şirketleri hedef almış bir isimden bahsediyorum.

Ama Mitnick’in hikayesi sadece macera değil; sonunda FBI tarafından yakalanıyor ve birkaç yıl hapis yatıyor, İlginç olan, hapisten çıktıktan sonra bilişim güvenliği danışmanı olması. Aslında bu haberleri çok duymuşssunuzdur hackerlar genelde bilişim güvenliklerinde çalışmak üzere çağırılabiliyorlar.

Yani ‘Eskiden sistemleri kıran adam, şimdi onları koruyan adam’ haline geldi. Bu da hackerların hayatının her zaman siyah-beyaz olmadığını gösteriyor.

2- Albert Gonzalez

Albert Gonzalez, 1981 doğumlu bir Amerikalı hacker. Genç yaşta bilgisayarlara ilgisiyle tanındı ve kısa sürede siyah şapkalı yani doğrudan suç odaklı bir hacker’a dönüştü. Özellikle kredi kartı bilgilerinin çalınması ve finansal sistemlerin sömürülmesi üzerine uzmanlaştı.

2000’lerin ortalarında CarderPlanet adında bir yeraltı forumunun öne çıkan isimlerinden biriydi. Burada çalıntı kredi kartı verilerini alıp satan büyük bir ağın yöneticisi rolündeydi. Fakat onu asıl ünlü yapan şey, tarihin en büyük kredi kartı hırsızlıklarından birinin baş aktörü olmasıydı.

2005–2007 arasında, TJX, Heartland Payment Systems, Dave & Buster’s gibi şirketlerin sistemlerine sızarak 170 milyondan fazla kredi kartı ve banka kartı bilgisini çaldı. Bu rakam tarihin en büyük veri hırsızlıklarından biri olarak kayda geçti.

Gonzalez ve ekibi, SQL injection gibi yöntemlerle şirketlerin ağlarına giriyor, verileri indiriyor ve bunları sahte kart üretimi veya satış yoluyla paraya çeviriyordu.

Başta FBI’ın dikkatini çekse de, ilginç bir detay var: Gonzalez aslında bir dönem gizli muhbir olarak da FBI’a çalışmıştı. Yani suç dünyasından bilgiler veriyordu. Ancak bu sırada kendi başına daha büyük soygunlara girişti. Bu çelişki, yakalandığında büyük yankı uyandırdı.

2008’de Miami’de yakalandı ve 2009’da suçunu kabul etti. Mahkeme sonunda ona ağır cezalar verdi: 20 yıl hapis. Bu, o dönem için ABD’de bilgisayar suçlarına verilen en uzun cezalardan biri demek oluyor. Ayrıca milyonlarca dolarına el konuldu.

Şu an hala cezaevinde. Tahliyesi 2025 yılı için planlanıyor, yani çok yakında özgürlüğüne kavuşabilir.

3- Adrian Lamo

Adrian Lamo’nun hikayesi biraz sıra dışı, hatta çelişkilerde barındırıyor. 1981 doğumlu Amerikalı bir hacker’dı ve daha çok evsiz hacker olarak biliniyordu. Çünkü sürekli sabit bir yerde yaşamaz, internet kafelerde ya da Starbucks gibi mekanlarda dolaşarak bağlantıya giriş sağlardı.

Onu farklı kılan şey, Microsoft, Yahoo!, The New York Times gibi dev kurumların sistemlerine izinsiz sızabilmesi ama bunu genelde zarar vermek için değil, açıkları göstermek için yapmasıydı. Hatta New York Times’ın sistemine girip kendi adını yazar kadrosuna eklemişliği bile var.

Tabii bu yaptıkları uzun süre cezasız kalmadı. 2003’te hakkında soruşturma açıldı, kısa süreli bir saklanmanın ardından teslim oldu. 2004’te ise suçunu kabul edip anlaşmaya gitti. Bunun sonucunda iki yıl şartlı tahliye, altı ay ev hapsi ve yaklaşık 65 bin dolar tazminat cezası aldı.

Adının asıl çok duyulması ise 2010’da oldu. O dönem ABD Ordusu’nda görev yapan Chelsea Manning, WikiLeaks’e gizli belgeler sızdırmıştı. Manning bunları Adrian Lamo’ya anlatınca, Lamo durumu orduya bildirdi. Bu olayla birlikte Manning yakalandı ve uzun süre hapse girdi.

Lamo, “insanlar zarar görebilirdi, başka şansım yoktu” diyerek bunu savunsa da hacker camiasında ve genel olarak teknoloji dünyasında çok tartışıldı. Kimileri onu sorumluluk sahibi biri olarak gördü, kimileri ise bir “hain” ilan etti.

Zor bir yaşam tarzı vardı, psikolojik sorunlarla da uğraştı. 2010’da kısa süreli zihinsel gözetime bile alındı. Asperger sendromu teşhisi konulduğu söylendi. Ve maalesef, 2018’de henüz 37 yaşındayken Wichita, Kansas’ta hayatını kaybetti. Ölüm nedeni tam olarak açıklanamadı.

Vücudunda çeşitli ilaçlara rastlandı ama bunların ölüme sebep olup olmadığı netleşmedi. Dosyası “belirsiz ölüm” olarak kapandı.

4- Anonymous

Anonymous aslında belli bir lideri ya da resmi yapısı olmayan, tamamen internetin anonim ortamından doğmuş bir topluluk. 2003’te 4chan gibi platformlarda eğlence amaçlı başlayan hareket, zamanla hacktivizme dönüştü.

Yani kimi zaman eğlencelik saldırılar yaptılar, kimi zaman da politik ya da toplumsal amaçlarla sahneye çıktılar.

En çok ses getiren işlerinden bazıları; Scientology kilisesine karşı başlattıkları “Project Chanology”, WikiLeaks’i desteklemek için Visa, Mastercard ve PayPal’a saldırdıkları “Operation Payback”, Arap Baharı’nda eylemcilere destek olmaları, çocuk istismarı içeren sitelere karşı “Operation Darknet”, IŞİD’in propaganda ağlarını çökertmeleri ve Rusya’nın Ukrayna işgaline karşı yaptıkları siber operasyonlar oldu.

Bazen milyonlarca kullanıcının verilerini riske atan saldırılarla da gündeme geldiler, bu yüzden kimine göre özgürlük savaşçıları, kimine göre siber suçlular olarak anıldılar.

Zamanla birçok üyesi yakalansa da topluluk asla tamamen bitmedi. 2011–2012’deki büyük operasyonlardan sonra biraz sessizleştiler ama 2020’lerle birlikte George Floyd protestoları, Rusya’nın Ukrayna işgali ya da kürtaj yasaları gibi konularda yeniden ortaya çıktılar.

5- George Hotz

George Hotz, yani geohot, tam bir teknoloji adamı asi ve dahi. Daha öğrenciyken iPhone’u ve PlayStation 3’ü kırarak hacker camiasında ünlendi. Apple çok büyük tepki vermedi belki ama Sony olaya dava açarak karşılık verdi uzun süren hukuki uğraşların ardından iki taraf bir anlaşmayla yollarını ayırdı.

Hotz’ın hikayesi hacker kalmakla sınırlı değildi. Yurt dışındaki big tech firmalarında kısa süre de olsa çalıştıktan sonra kendi yolunu çizdi: araba otomasyonuna odaklanan comma.ai ve derin öğrenmeye odaklanan tinygrad ile yapay zekanın heyecanlı dünyasında varlığını sürdürüyor.

6- Noah Michael Urban

Noah Michael Urban, sadece 20 yaşında olmasına rağmen “Scattered Spider” adlı siber suç çetesinin üyesi olarak büyük yankı uyandırdı.

Peki ne yaptı? SIM swapping denen bir yöntemle, yani cep telefonu hattını ele geçirerek insanların telefonlarına gelen doğrulama kodlarını çaldı ve bunun üzerinden kripto paralarını ele geçirdi. Basit gibi gözükse de sonuçları devasa oldu. Urban’ın kurbanları milyonlarca dolarlık zarar gördü.

ABD’de yapılan yargılamada, mahkeme Urban’ı 10 yıl hapis ve yaklaşık 13 milyon dolar tazminata çarptırdı. Yani bir genç için oldukça ağır bir bedel. Hikayenin ilginç kısmı, bu tarz genç hacker vakalarının aslında ne kadar ciddi sonuçlar doğurduğunu göstermesi. Bazen bir SMS kodunu ele geçirmek, milyon dolarlık suçlara yol açabiliyor.

Görüldüğü gibi hackerlar farklı kategorilerde bazıları sadece merak için, bazıları politik mesaj vermek için, bazıları ise tamamen kazanç için hareket edebiliyorlar.

Kimi yakalanıyor ve hayatını değiştirmek zorunda kalıyor, kimi ise yeteneklerini yasal işlere aktarıyor. Hackerlık dünyası, hem teknolojiye dair büyük bir zeka hem de tehlikeli bir oyun diyebiliriz.

Kısacası, hackerların hikayeleri bize sadece bilgisayarın nasıl çalıştığını öğretmekle kalmıyor, aynı zamanda etik, sorumluluk ve risk konularında da ders verir nitelikte.

Kimisi kahraman, kimisi anti-kahraman, kimisi ise trajik bir figür haline geliyor. Ama hepsinin ortak noktası, teknolojiye ve bilgiye duydukları büyük merak ve zeka.

Semanur Aydos: Yazmayı, okumayı, araştırmayı sever. 🌿