Gökkuşakları farklı renkleri ve güzel görüntüsüyle birlikte biz insanları etkiliyor. Gökkuşaklarıyla karşılaştığımızda içimizde bir sevinç meydana çıkıyor ve o küçük çocuksu halimize geri dönüyoruz.
Şu sıralar olduğu gibi, yağmurlu havalarda ortaya çıkan bu muhteşem gökkuşakları neden düz değildir de eğimlidir?
Işığın yağmur damlalarıyla etkileşiminin fiziği, gökkuşağının yay şeklinde olma sebebini açıklıyor.
Gökkuşakları güneş ışığı aynı zamanda yağmurun doğru şartlar altında bir araya gelmesi ile oluşur. Güneş ışığı düşen yağmur damlaları arasından geçerken ışığın bir kısmı tekrar ortaya çıkmadan önce bu damlaların arkasından yansır. Bu, beyaz ışığın renk spektrumuna ayrılmasına sebep olur.
Asıl önemli olan şey yağmur damlalarının gelen güneş ışığına göre 40-42 derecelik açıyla yansımasıdır.
Gökkuşağını gözlemlediğiniz zaman gözlerinizin, aslında güneş ve yağmur damlalarına tam olarak dik açıyla konumlanmış olması ve kırılan renk ışınlarını da yakalaması söz konusudur.
Yağmur yağarken güneşe baktığınızı düşünün. Güneş ışığı ilk önce yağmur damlalarına çarpar ve her yöne yaklaşık 40 derecelik bir açıyla size doğru yansır.
Bu belirli açıyla yansıyan ışık gözlerinize doğru birleşerek gökkuşaklarını oluştururlar.
Gerçekte gökkuşağının şekli aslında bir daire ve merkezinde de siz bulunuyorsunuz. Ufuk, dairenin alt yarısının görünmesine engel oluyor.
Fırtınanın üzerinde uçabilseydiniz, yağmura ve güneşe bakabilseydiniz dairesel yapının tamamını görmek mümkün olurdu.
Herhangi bir gökkuşağının görünürdeki yeri sizin bulunduğunuz konuma göre değişir.
Mesela hareket edin gökkuşağı da sizinle beraber hareket etsin, merkezi daima gözlerinize sabitlensin.
Başka bir gözlemci o sırada gökkuşağının farklı bir konumda olduğunu anlayacaktır.
Eğriliğin sebebi ışığın 40-42 derecelik tutarlı yansıma açısından dolayıdır. Işık fiziğinin prensipleri, düz ya da dikdörtgen gökkuşağı oluşmasına engel olur.
Yağmur damlaları, güneş ışığı ve gözlemcinin dinamik etkileşimi, bu renkli yayların ne zaman ortaya çıkacağını belirler.
Gökkuşakları yüzyıllardır insanların hayal gücüne etki ediyor. Eski zamanlarda da oldukça merak konusuydu.
Yaklaşıldığında kaybolması, geçici yapıları insanda merak uyandıran bir etken.
Gökkuşağının insanların kültürleri boyunca önemli bir motif şeklinde olması da söz konusu.
Gizemli yapıları içimizde derin bir yankı uyandırır. Gökkuşağının temelindeki optikler rasyoneldir.
Yani aslında bir gökkuşağıyla karşılaşıyorsanız birçok tesadüflerin bir araya gelmesiyle birlikte önünüze sunulmuş bir harikayı izliyorsunuz demektir. 🙂
