Gökyüzüne özellikle geceleri yıldızlara bakmak huzurlu hissettirir. Samanyolu’nun, yani bir parçası olduğumuz galaksinin sürekli hareket halinde olduğunu biliyorsunuzdur.
Gezegenimiz, güneş, güneş sistemi ve tüm galaksimiz sürekli dönüyor, hareket halinde. Daha spesifik olarak, galaksinin kolları uzayda hareket ediyor, bu yüzden güneş ve güneş sistemimiz onlarla birlikte seyahat ediyor.
Gece gökyüzünde gördüğümüz yıldızların çoğu aslında Samanyolu’nda bulunuyor.
Samanyolu’nun sürekli hareket ettiğini biliyoruz. Dolayısıyla, onu oluşturan yıldızların da uzayda hareket etmesi gerekiyor. Bu da, bu yıldızların göreceli konumlarının gece gökyüzümüzde değişmesi gerektiği anlamına gelir.
Ancak biz gökyüzüne baktığımızda geceleri yıldızları hep yerlerinde sabit görürüz. Peki bu nasıl mümkün olur?
Galaksi sürekli hareket halindeyse yıldızlar neden hareketsiz görünür?
Bunun çok basit bir sebebi olduğu kanıtlandı.
Özellikle olaylara sıradan bir ölümlünün bakış açısından baktığınızda, bu tür soruların kafanızda belirmesi çok normal. Ancak, evren mucizevi şekilde büyük. Bunları göz önüne aldığınızda olaylara bakış da değişebilir.
Yıldızların Hareketi Nasıl Olur?
Yıldızların gökyüzündeki konumları her zaman değişmiştir ve değişmeye devam edecektir. Burada, Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüşü ve Dünya’nın kendi dönüş ekseni etrafındaki yalpalaması gibi şeyleri bile hariç tutacağız.
Dolayısıyla, bugün gördüğümüz takımyıldızlar ve yıldızların konumu milyonlarca yıl sonra aynı olmayacak, aynı şekilde milyonlarca yıl önce de aynı değillerdi. Sürekli değişmekteler.
Yıldızların uzayın engin karanlığında hareketsiz göründüğü doğrudur. Yine de, gerçek şu ki gece gökyüzünde gördüğünüz her yıldız aslında sürekli hareket halindedir.
Evrendeki karanlık madde fikrinin, dış galaksilerdeki yıldızların hareketlerinin bilinmesinden kaynaklandığını belirtmek ilginçtir; bu bağlantı, yıldızların hareketlerinin, yörüngelerindeki kütlenin yalnızca görünür madde ile açıklanamayacağını göstermesinden kaynaklanmaktadır.
Galaksimiz yalnızca kendi ekseni etrafında dönmekle kalmıyor, aynı zamanda hareket ediyor ve bu nedenle şu anda Andromeda adlı başka bir galaksiyle çarpışma rotasında.
Ancak, galaksimizin yukarıda belirtilen hareketleri nispeten yavaştır. Samanyolu ve Andromeda’nın çarpışması 4 milyar yıl daha gerçekleşmeyecek, bu da galaksimizin uzayda ne kadar yavaş hareket ettiğine fikir veriyor.
Galaktik Mesafelerin Dengesi
Evrendeki her şeyin oldukça hızlı hareket ettiği doğru, ancak her şey aynı zamanda inanılmaz derecede uzakta bulunuyor.
Şöyle düşünelim: 670.616.629 mil/saatlik şaşırtıcı bir hızla geçen güneş ışığının gezegenimize ulaşması 8 dakikadan fazla, Plüton’a ulaşması 5 saat ve kuzey yıldızına ulaşması 400 yıldan fazla sürüyor. 🙂
Şimdi, yıldızlar saniyede birkaç on kilometrelik bir hızla hareket eder, ki bunu sadece Dünyalı bakış açımızdan gördüğümüzde bu oldukça hızlı gelir. Ancak, galaktik ölçeklerde düşünüldüğünde bu neredeyse ihmal edilebilir düzeyde.
En yakın yıldızların bile bizden çok uzakta (en azından birkaç ışık yılı kadar) yer aldığını unutmamalıyız. Bu nedenle, 60-70 yıllık bir süre boyunca (ortalama bir insanın yaşam süresi) hareketleri, bizden uzaklıklarına kıyasla o kadar küçüktür ki sanki yıldızlar aynı noktada sabitlenmiş gibi görünürler.
Örneğin, Dünya’dan 10 ışık yılı uzaklıkta bulunan yakın bir yıldızı düşünün. Yıldız uzayda 10 km/s hızla hareket eder. Hızlı bir hesaplama size 100 yıllık bir süre zarfında yıldızın yaklaşık 30 milyar kilometre hareket etmiş olacağını söyleyecektir. Bu çok fazla mesafe..
Ama unutmayalım, aynı yıldız bizden 90.000 milyar kilometre uzakta yer alıyor. Peki, 30 milyar kilometrelik mesafenin (100 yılda, yani özellikle sağlıklı bir insanın ömründe kat ettiği mesafe) 90.000 milyar kilometrelik mesafeden bakıldığında fark edilebilir olduğunu düşünüyor musunuz?