Oksijenin atmosferdeki önemi oldukça büyük. Oksijen olmadan hiçbir canlı yaşayamaz. Ancak tüm dünyanın oksijen kaynağı sadece 5 saniyeliğine kesilirse ne olacağını hiç düşündünüz mü?
Bunu nefesimizi 5 saniye tutmakla kıyaslıyorsanız yanılıyorsunuz. Elbette 5 saniye nefesimizi tutmak zor değil. Ancak tüm dünyadaki oksijenin 5 saniye kesilmesi oldukça büyük felaketlere yol açardı. 5 saniyede kıyameti yaşamamız mümkün olurdu.
Dünyada kısa süre oksijen kesilmesi sonucunda neler olabilir?
1- Herkesin İç Kulağı Patlardı.
Bir anda hava basıncının yaklaşık %21’ini kaybederdik ki bu deniz seviyesinden neredeyse anında 2000 m’ye atlamaya benzerdi. Bu, kulak zarlarının basınç değişikliklerine uyum sağlamasını engellerdi. Barotravma (hava içeren bir alanın basıncını çevredeki ortam basıncıyla eşitleyememekten kaynaklanan yaralanma anlamına gelir) denen bir şey yaşardık.
Barotravma genellikle basınçlarda ani bir değişiklik olduğunda meydana gelir. Örneğin, derin deniz dalışı veya hava yolculuğu sırasında kulaklarımızın tıkandığını hissederiz. Oksijen olmadığında buna benzer bir şey yaşardık, ancak bu çok çok daha büyük ölçekte olurdu. Bu nedenle, ciddi bir işitme kaybı yaşardık.
2- Gündüz Gökyüzü Karanlık Olurdu.
Güneş’ten gelen ışık, ışık parçacıkları havadaki parçacıklardan (toz, oksijen molekülleri, havadaki diğer moleküller) sektiğinde oluşan çoklu yansımalar sonucunda Dünya yüzeyine ulaşır.
Oksijenin olmaması, ışığın sekeceği daha az parçacık anlamına gelir, bu nedenle gökyüzü karanlık, hatta neredeyse siyah görünür. Esasen, ışık Dünya’ya ulaşır, ancak normalde gördüğümüzün aksine (Güneş ışınları her yöne yayılır) bir nokta kaynağından yayılıyormuş gibi görünür.
Bu da karanlık bir dünya görünümüne sebep olurdu.
3- İnsanlarda aşırı derecede güneş yanığı olurdu.
Ozon, güneş ışığından gelen UV’nin çoğunun troposfere ulaşmasını engelleyen gazdır. Tamamen moleküler oksijenden (ozon=O3) oluşur. Bu sebepten kısa süreli bir tost makinesinde yaşamış gibi olurduk.
4- Betondan Yapılan Her Yapı Çöker.
Oksijen beton yapılarda önemli bir bağlayıcıdır ve oksijen olmadan bileşikler sertliğini koruyamaz.
5- Dünya’nın Kabuğu Çökerdi.
Ayaklarımızın altındaki toprak sadece çatlamakla kalmayacak, aynı zamanda toza dönüşecek, ta ki üzerinde duracak hiçbir şeyimiz kalmayana kadar bu böyle devam edecekti.
Oksijen, Dünya kabuğunun %45’ini oluşturur. Bu nedenle, ana bileşeni olmadan, altımızdaki dünya yok olur ve biz serbest düşüşe geçmiş olurduk. Dünya ayağımızın altında kayıp giderdi..
6- Okyanuslar ve Diğer Su Kütleleri Uzaya Buharlaşmaya Başlayacak.
Suyun iki bileşeni vardır: 2 kısım hidrojen ve 1 kısım oksijen. %33 oksijen olmadan, su sadece serbest hidrojen gazı olurdu. Tüm elementlerin en hafifi olan hidrojen gazı, üst troposfere yükselecek ve yavaşça uzaya sızacaktır. Yani, potansiyel olarak, Dünya değerli oksijenimiz olmadan neredeyse hiç vakit kaybetmeden sadece çöllerden oluşan devasa bir gezegene dönüşebilir.
7- İçten Yanmalı Motorlu Araçlar Çalışmayı Durdururdu.
İçten yanmalı motorlara dayanan herhangi bir yakıt türüyle çalışan tüm arabalar (elektrikli arabalar hariç her şey) yanma sürecinin gerçekleşmesi için oksijen olmadığından dururdu. Aynı sebepten dolayı uçakların, helikopterlerin ve hatta uzay mekiklerinin gökyüzünden düştüğünü görürdük. Ya da can havliyle pek de göremeyebilirdik.
7- İşlenmemiş metal parçalarının temas halinde olması anında birbirine kaynaklanmasına neden olur.
Metallerin temas halinde kaynak yapmamasının nedeni, bir oksidasyon tabakasıyla kaplanmış olmalarıdır. Vakum koşullarında, metal herhangi bir ara sıvı faz olmadan kaynak yapar. Bu, soğuk kaynakta kullanılan prensiptir. Bu işlemde, küçük metalik nesneler, iki nesne arasındaki ara yüzü eritmeden doğrudan birbirine kaynaklanır.
Bu metaller, oksijenin yokluğunun metallerin birbirine kaynaşmasına yardımcı olması için vakuma yerleştirilir.
Evet oksijenin hayatta kalmak için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz, ancak onu sadece 5 saniye bile kaybetmek bile dünyamızın alt üst olmasına yetecek bir sebep.
