ABD’de ortalık şu an epey hareketli durumda. Trump yönetimi, dünyanın en büyük çip üreticilerinden Intel’e resmen ortak olma fikrini masaya yatırdı. Devlet, Intel’den hisse alabilir. Bu işin fitilini ateşleyen şey ise geçtiğimiz günlerde Beyaz Saray’da yapılan gizli kapaklı bir toplantı oldu. Masada Başkan Trump ve Intel’in CEO’su Lip-Bu Tan yer alıyordu.
Resmi olarak şuan tam bir şey bulunmasa da ortada ciddi sinyaller var. Hatta bu söylenti bile Intel’in borsadaki hisselerini bir günde %7’ye yakın yukarı çıkarttı. Piyasalar belli ki devlet arkamızda mesajını fazlasıyla sevmiş görünüyor.
ABD – Intel Ortaklığı Neden Önemli?
Peki bu ortaklık niye bu kadar önemli bir hal almış durumda? Çünkü ABD uzun zamandır yarı iletken üretiminde Çin’e olan bağımlılığını kırmak istiyor. Çin’e bu noktada beğımlı olmak istemediği için böyle adımlar atıyor.
Intel’in de Ohio’da 28 milyar dolarlık dev bir fabrika projesi var. Ama işin kötüsü, bu proje sürekli ertelenip duran bir proje. Devletten gelecek bir yatırım, bu fabrikanın 2030–2031’den önce devreye girmesini sağlayabilir.
Şunu da düşünebiliriz: Intel zaten CHIPS Act’ten milyarlarca dolar destek almadı mı? Aldı. 8,5 milyar dolar hibe, 11 milyara kadar kredi, üstüne %25 yatırım vergi kredisi… Ama bunlar hibe ve kredi, hisse ortaklığı değil. Yani şu an konuşulan şey tamamen yeni bir hamle, başka bir kanaldan yapılacak.
Arka planda da politik bir hikaye de var. Intel CEO’su Tan’ın geçmişte Çin ile olan bağlantıları, Washington’da soru işaretleri yaratmış durumda. Dolayısıyla bu ortaklık, hem şirketin dönüşümünü hızlandırmak hem de ABD’nin kendi topraklarında çip üretim kapasitesini garantilemek için güzel bir atılım olduğu için düşünülüyor.
Eğer anlaşma gerçekten imzalanırsa, bu hem Intel’in hem de ABD’nin teknoloji stratejisinde önemli bir dönüm noktası yaşayacağını gösteriyor.
