Her insanın etrafa yaydığı bir enerji, ışık vardır. Bazı insanlarla karşılaşırız ve daha konuşmasak, tanımasak bile sanki içimize sinmeyen bir tarafını görmüş gibi hisseder ve rahatsız oluruz. Bazıları da tam tersi sanki bize enerji verirler.
Bilimsel olarak net bir kanıt olmasa da bu durum aslında auramızdan kaynaklanır.
Aura, insanları çevreleyen ruhsal, zihinsel, duygusal durumları yansıttığı düşünülen görünmez enerji alanına denir. Fiziksel olarak gözle görmemiz mümkün olmasa da spiritüel geleneklerde aura, insanın iç dünyasının dışa vurumu olarak kabul edilir.
Aslında bunu bir nevi görünmez ışık gibi düşünebilirsiniz. Sürekli titreşen, duygularınızı, düşüncelerinizi ve ruh halinizi yansıtan bir alan.
Bilimsel olarak net bir kanıt yok dedim ama şöyle bir durum var: İnsan vücudu elektromanyetik alanlar üretir. Hücrelerden yayılan çok düşük yoğunlukta ışıklar (biyofotonlar) vardır. Bunlar fiziksel olarak ölçülebilir ve insan enerjisinin varlığına dair ipuçları taşır niteliktedir.
Yani auraya tamamen hayal ürünü demek doğru değildir. İnsan vücudu gerçekten çevresine enerji yayar. Spiritüel geleneklerin söylediği bunun daha renkli, katmanlı ve titreşimli bir biçimde oluşudur.
Spiritüel geleneklerde aura bir katmanlar bütünüdür. Her katman farklı bir enerjiyi ve farklı bir durumu temsil eder. Bu katmanlar birbirine paralel ama bağımsızdır ve üst üste gelerek kişinin tüm enerji alanını oluşturduğuna inanılır.
Fiziksel Katman: Beden sağlığını ve fiziksel enerjiyi yansıtır. Mesela yorgun bir insanın bu katmanı soluk ve düşük titreşimli olabilir. Enerjisi yüksek olan sporcuların ise fiziksel katmanı canlı ve parlaktır.
Duygusal Katman: Duyguların yansıdığı alana denir. Mutlu bir insanın aurası parlak ve canlı renklerden oluşurken, öfke veya üzüntü halinde ise renkler kararmış veya düzensiz biçimde yansıyabilir.
Zihinsel Katman: Düşüncelerin, odaklanma ve zihin berraklığının yansıdığı katmandır. Yoğun çalışan ve odaklanmış bir öğrencinin bu katmanı belirgin ve yoğun enerjili olabilir.
Ruhsal Katman: İçsel farkındalık, sezgisel durumun yansımasıdır. Ruhsal farkındalık arttıkça katmanın enerjisi daha yüksek titreşimli hale gelir.
İlahi Katman: Bazı geleneklerde auranın en üst katmanı evrensel enerji ve yüksek bilinçle bağlantılı alandır.
Bu katmanlar sürekli iletişim halindedir diyebiliriz. Bir katmanda olan değişiklik diğer katmanları da etkiler. Örneğin stresli bir gün geçiriyorsanız duygusal katmanınızda dengesizleşir ve bu fiziksel ve zihinsel katmanlara da yansır.
Aura renkleri, kişinin enerji titreşiminin yansımasıdır. Renkler, ruh hali, karakter ve fiziksel enerji kişi hakkında ipucu verir.
Kırmızı: Tutku, enerji ve gücün dışavurumudur. Öfke veya yoğun motivasyon da kırmızıyla yansır. Mesela bir lider, bir sporcu ya da hedeflerine kilitlenmiş bir girişimci etrafına kırmızı ağırlıklı bir aura yayabilir.
Turuncu: Neşe, sosyal enerji ve yaratıcılığın yansıması. Sanatçılar, müzisyenler veya enerjik, neşeli insanlar turuncu ağırlıklı bir aura yayarlar etraflarına.
Sarı: İyimserlik, analitik düşünce ve zeka ile ilgilidir. Öğrenciler, araştırmacılar veya düşüncelerini organize eden insanlar sarı renk ışık yayabilir.
Yeşil: Şifa, denge ve empatinin göstergesidir. Doğayla uyumlu veya insanlara yardım eden kişilerde yeşil aura görülür. Mesela doktorlar veya terapistler, hastalarına enerji verirken yeşil bir aura yayarlar.
Mavi: Huzur, sezgi ve iletişim anlamına gelir. Öğretmenler, konuşmacılar, meditasyon yapan veya sakin yapılı insanlarda genel mavi ağırlıklı aura görülebilir.
Mor: Sezgi, yüksek bilinç ve farkındalık simgesidir.
Beyaz: Ruhsal temizlik, Saflığın rengidir. Huzurlu veya manevi olarak yükselmiş kişiler beyaz enerji yayarlar.
Koyu tonlar (gri, siyah, kahverengi gibi): Yorgunluk veya olumsuz duyguları göstergesidir. Yoğun, stresli, depresif insanlar bu renkleri yayabilir.
Bazı insanlar auraları görebildiğini ve hissettiğini söyler. Bunun için derin odaklanma, meditasyon ve enerji çalışmaları yaparlar. Bu kanıtlanması güç bir durumdur. Ancak genel olarak insanlar renkleri göremese de, yaydıkları olumlu yahut olumsuz enerjileri hissedebilir. Bu tamamen hisseldir.
Yani özetle herkesin vücudunun yaydığı enerji ve renkleri vardır ancak bunu görmek herkes için mümkün değildir. Sezgisi güçlü insanlar kolaylıkla başkalarının yaydığı enerjiyi farkedebilir hatta etkilenedebilir.
24 Kasım 2025 11:49 pm